8. Sınıf Türkçe Ömer Seyfettin’e ait kitapların kapaklarını inceleyiniz. Ömer Seyfettin’in okuduğunuz bir hikâyesini arkadaşlarınıza anlatınız. konusunun cevabını kısa olarak ele alacağız.
Cevap:
Pembe İncili Kaftan
Osmanlı Devleti dönemini anlatan bu eserde, bu dönem Osmanlı Devleti’ni oldukça uğraştıran bir Şah vardır. Bu Şah İsmail’dir. Şah İsmail her yerde korku salar ve gittiği yere kan, katliam götürür.
Bu durum karşısında büyük rahatsızlık duyan Osmanlı yönetimi bu Şah’a bir elçi göndermek ister fakat bu elçiyi bulmak oldukça zordur. Çünkü Şah İsmail’in gaddarlığını herkes bilmekte ve korkmaktadır. Onun huzuruna Osmanlı adına çıkacak elçinin Allah’tan başka kimseden korkmaması gerekmektedir. Saray çevresinde doğal olarak böyle bir yiğit çıkmaz.
Vezirlerden birisi Muhsin Çelebi adında bir yiğiti bu görev için önerir ve Muhsin Çelebi padişah huzuruna çıkarılır. Padişahın huzuruna çıktığı sırada padişaha karşı eğilip el et etek öpmeyen Muhsin Çelebi padişahı şaşırtsa da yine de bu görev için teklif alır. Görevi kabul eden Muhsin Çelebi Şah İsmail’e doğru yola çıkar. Yolculuk öncesinde kendisi için gerekli malzemelerin tümünü kendisi karşılar. Bunun için mal varlığının büyük bir bölümünü satmak zorunda kalır. Satın aldığı malzemeler arasında eşşiz bir güzelliğe sahip pembe incili kaftan da bulunmaktadır.
Şah İsmail’in karşısına çıkan Muhsin Ertuğrul, Şah İsmail karşısında da el etek öpmez. Oturacak bir yer bulamayınca da pembe incili kaftanı çıkarır ve üstüne oturur. Padişahın mektubunu da Şah İsmail’e verir. Olanlar karşısında oldukça şaşkın olan Şah İsmail ve çevredekilere karşı Osmanlı Padişah’ının hangi şart altında olursa olsun başka birisi karşısında diz çökmeyeceğini belirtir ve müsaade istemeden oradan ayrılır. Giderken kendisine pembe incili kaftanı getiren askere, üstüne oturduğunu sırtına sermeyeceğini söyler ve oradan ayrılır.
Muhsin Ertuğrul geri döner. Mal varlığının çoğunu yitirir, kalanla bir tarla alıp orada çalışmaya başlar. Şah İsmail karşısında göstermiş olduğu cesaret hakkında başkalarına karşı hiçbir zaman övünmez.